Annemin Öyküleri - Fındık Kabuğu
FINDIK KABUĞU
Bu sabah eve iki at arabası
fındık kabuğu geldi. Arabacılar çuvallar içindeki kabukları odunluğa boşaltılar.
Annem onlar gidinceye kadar söylendi durdu; sonunda yerleri de sildikten sonra
rahat bir nefes aldı ve ben dahil herkese kahve pişirdi. Kahveler içilirken her
zamanki neşeli anneydi artık. Yalnız biraz da odun alınacak...
Odunluk oturma odasının altında.
Odanın tam ortasında bir kapak, kapağın altında da tahta bir merdiven var.
Nedense aşağı hep küçük ablam iniyor. Belki de karanlıktan korkmadığı içindir.
Her gün birkaç kez iniyor, kovaya fındık kabuğu doldurup bir iki de odun
koyduktan sonra yukarı çıkıyor. O aşağıdayken ben kapağın başında dikiliyor,
onun merdivenin son basamağına gelince ayrık orta dişleriyle bana bakarak
gülümsemesini bekliyorum. Acaba bir gün ben de iner miyim oraya?
Şimdilik sobanın gürüldeyen
sesini dinliyor, annemi seyrediyorum. Annem mantı hamuru açıyor. Muşamba örtü
serili masanın üstünde küçük, kalın, yuvarlak hamur topağına merdaneyi ileri
geri biraz bastırıyor. Topak azıcık büyüyor. Sonra annem üstüne biraz un serpip
merdaneyi tekrar dolaştırıyor, bu kez sağa sola da bükerek. Tekrar un, tekrar
merdane. Hamur topağı gitgide büyüyüp inceliyor ve sonunda kocaman, ince bir
yuvarlağa dönüşüyor. O zaman annem bıçağı eline alıyor, yuvarlağı köşelemesine
ince dilimler halinde kesiyor: önce soldan sağa, sonra sağdan sola. Ortaya
çıkan küçük kareleri tek tek alıyor, ortasına önceden hazırladığı kıymadan
biraz koyuyor ve kareyi yine köşelemesine kapatıp kenarlarını başparmağıyla
ezerek birleştiriyor. Mantılar gitgide çoğalırken birkaç tanesini de sobanın
üstüne koyuyor. Küçük muskalar küçük cızırtılarla yavaş yavaş kızarmaya
başlıyor. Sonra annem bir tanesini eliyle sobanın üstünden alıyor, biraz
üflüyor ve bana uzatıyor. “Hadi, aç ağzını!”
Saf hamur ve kıyma karışımı.
Çıtır çıtır kızarmış.
Ateş harını aldı, artık mangala
alınabilir. Kırmızı bakır mangal, içine kırmızı közler konunca iyice
kızıllaştı. Birazdan dedem küllerde elma ya da patates közlemesi yapacak. Ve
gece ablam, nakışını işlerken onunla ısınacak. Ateş gece boyu için için
yanacak.
Yorumlar
Yorum Gönder