Kitapları öldürmek
KİTAPLARI ÖLDÜRMEK
İnsan öldürmek zordur; kişiyi nasıl, hangi araçla
öldüreceğinize karar vermeniz, cesedi nereye koyacağınızı ya da ne yapacağınızı
düşünmeniz, bunu gerçekleştirmeniz ve hele eğer kadınsanız bütün bunları
başarabilmek için epeyce de güçlü olmanız gerekir. Örneğin ben bir erkek
cesedini oradan oraya taşıyabilecek ya da evde parçalara ayırıp haşlayacak ne
donanıma ne yapıya ne güce sahibim. Bazı kişileri öldürmek istediğim zamanlar
olmadı değil, ama bunu hiçbir zaman “kuvveden fiile çıkaramadım.”
Ama anlaşılan o ki, kitapları öldürmek kolay. Kitabı bir
kerelik ücret ödeyeceğiniz bir çevirmene verir, yine bir kerelik ücret
ödeyeceğiniz bir editöre redakte ettirir, sonra da yan gelip yatar ya da kayak
yapmaya gidersiniz. Kitap satarsa satar, satmazsa satmaz. Satmazsa, o kitabı
unutursunuz. Satarsa, çevirmene ve redaktöre hâlâ bir kerelik ödeme yaptığınız
için paralar cebinizdedir ve o paraları ne yapacağınızı düşünürsünüz. Satmadığı
takdirde, kitap ölmüş, bir cinayete kurban gitmiştir ama acaba yayıncının
umurunda mıdır?
Bazı insanların öldürülme gerekçesini belki anlayabilirim
ama insan bir kitabı niye öldürür? Elinize gerçek bir edebiyat ürünü gelmiş. Niye
buna çalakalem yazılmış gazete makalesiymiş gibi davranırsınız?
Saadet Arıkan Özkal 18.10.2011
Yorumlar
Yorum Gönder